Vergi Nedir ve Nasıl Başladı? #3

 



Bu yazımda verginin ne olduğunu ve verginin çıkış hikayesini anlatmaya çalışacağım.

Vergi Nedir?

Vergi, devletin kamu yararına yine kamudan karşılıksız ve zorunlu olarak belli oranlarda topladığı paradır.

Tarihi Orta Çağ'a kadar dayanıyor. Parayı Lidyalıların vergiyi ise Sümerlerin bulduğu söylenir. Verginin de vergisini ise Türkler bulmuş, nereye gidiyor kardeşim bu vergiler dediğinizi duyar gibiyim.

Evet, Orta Çağ bize çok uzak, biz son yüz-iki yüzyıl içinde gelişen vergi sistemlerini anlamaya çalışalım. Bir önceki bilginin paylaşılması ve güç olması konusuyla çok ilgilidir vergi sistemi. Çünkü bilgi güçtür, eğer işlerin özellikle devletin vergi almaktaki mantığını ve yasalarını, kurallarını bilirseniz bu sizin için çok anlamlı bir ilişki olacaktır. Başınıza gelen resmi olayları düşünün, zarar görmeden çıkmak için aklınıza gelen ilk işlem bir avukat tutmaktır değil mi? Bir bakıma bilgi satın alırsınız ama onun yerine kendiniz bilirseniz korkmadan işlerinizi halletmenin bir yolunu bulursunuz. 

Gelir vergisi sizin bir yıl sonunda kazancınız üzerinden belirli yüzdelerde hesaplanır. Tabii başka pek çok türü vardır verginin.

Ülkemizde gelir vergisi 1949'da kanunlar eşliğinde toplanmaya başlanmış. Amerika ve İngiltere'de zorunluluk olarak çıkan İç Savaş döneminde başlamış. Savaşta artan giderleri karşılamak için devlet, halktan belirli süreler için vergi koymuş savaş bitince de bu uygulamalar bırakılmış fakat her dönemde olduğu gibi böyle zamanlarda da kurnaz birileri çıkmış ve vergiyi gelir kapısı yapmış. İlerleyen dönemlerde kalıcı hale getirilmiş. Peki halk bunu nasıl kabul etmiş? Toplanacak vergilerin sadece zenginlerden alınacağına ikna edilen halkta bu fikir kabul görmüş. Eğer siz zenginseniz yoksul ve orta sınıfa yardım etmek zorundasınız.

Buraya kadar bir sorun olmadığını düşünüyorsanız Robin Hood'un sahtekarlık meselesine geçebiliriz.

Zaman zaman orta sınıf ve yoksulların zenginlerin daha çok vergi verip yardımlarda bulunmasını istemiştir. Ne olacak ki, o kadar parayla mezara gidemezler ya, yapıversinler azıcık yardım, devlet bunlara müdahale etmeli!

"Robin Hood'un fikri, diğer bir deyişle zenginden alıp yoksula verme fikri, en çok yoksullara ve orta sınıfa sıkıntı vermiştir. Orta sınıfın ağır vergi yükü altında ezilmesinin nedeni Robin Hood'un idealidir. Asıl gerçek zenginlerin vergilendirilmemesidir. Yoksullara yardım eden orta sınıf, özellikle de yüksek gelirli eğitimli orta sınıftır." Zengin Baba Yoksul Baba, Robert T. Kiyosaki.

Açıkçası bunu anladığımdan beri Robin Hood benim için de artık bir halk kahramanı değil bir sahtekâr oldu. Uzun yıllardır devam eden kapitalist ve sosyalist sistem tartışmalarının bir parçası vergi meselesi. Çok önemli olan bu konunun ülkemizde kabul edilen ilk kanunlarından olması da ayrı bir mesele. 

Ne demek zenginler vergilendirilmiyor. Tabii ki onlar da vergi veriyor fakat dediğim gibi yasaların tanıdığı vergi haklarını ve kanunlarını iyi bildikleri ve bunlardan nasıl yararlanacaklarını bildikleri için daha az verip bu vergileri erteleyebiliyorlar. Şirket formu bunun en güzel kılıfı. 

Kiyosaki'ye göre şirket, ruhsuz yasal bir yapı, bir kağıt parçasıdır. Büyük bir yapı ya da bir grup insan değildir. Zenginlerin varlıklarını koruduğu bir belgedir. Şirketi olan biri önce kazanır sonra hunharca harcar ve tabii kalan kazancı üzerinden vergilendirilir. Maaşlı bir çalışan ise kazanır, hunharca vergi öder sonra kalan ile harcamalarını yapar. Fark budur. Bir şirket sahibi olarak tüm ihtiyaçlarımı şirket gideri olarak gösterdikten sonra varsın vergi de vereyim! 

Bu bir yatırım tavsiyesi değildir! Aradaki uçurumun, bir kast sistemi varmışçasına oluşan uçurumun daha net olarak anlaşılması için anlatmak istedim kendimce. Zaten bilen biliyor, bilmeyen kalmasın. Şirketim yok diye ne kadar çok kazanırsam yıllık vergi oranım da artar, kendime değil başkalarına çalışmış olurum. Kimi zengin ettiğmin farkına varmam gerek:) 

Dönüp dolaşıp yine o kaynağa geleceğiz çare bulmak için. İslam, her konuda olduğu gibi bunda da reçeteyi yazmış. "Sadakalar, Allah'tan bir farz olarak, yalnızca fakirler, düşkünler, (zekât) işinde görevli olanlar, kalpleri İslam'a ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda olanlar ve yolda kalmışlar içindir." Tevbe Suresi 60. Ayet.

Bu kadar sınıf farklarının olduğu bu zamanda eminim herkes üzerine düşeni yapacak olursa daha güzel bir dünyaya kavuşacağız. Niyet ettim değişime kendimden başlamaya. 

Bu konudaki görüşlerinizi paylaşabilirsiniz. Birlikte öğrenmeye devam.

Mustafa Diker 07.07.2023


Yorumlar

  1. Yazıyla aramda bir bağ kurmaya çalışıyorum :) 2000 yılında hızlı okuma kursuna gitmiştim yaş 26, hoca Zengin Baba Fakir Baba kitabını tavsiye etmiş ben de alıp okumuştum. Sonra biri ödünç aldı ve getirmedi. İçeriğini hiç hatırlamıyorum ama geçenlerde bizim eve bir şekilde tekrar geldi kitap :) rafta duruyor. İlk fırsatta bir daha bakayım bari.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de herkesin okuması gereken bir kitap. Ama tabii bu konuları bilmek istemiyorum diyenler de olabilir.

      Sil
  2. Yoksul u fakir yapmışım 🙈 daha çok şey var öğrenecek.

    YanıtlaSil
  3. Hafta sonumu bu kitaba ayırmaya karar verdim. Bunca sene sonra karşıma çıkmasında bir hikmet vardır diye okuyorum. Üzerimizde bir mülk, araba vb olmadığı için verginin lafı bile geçmiyor evimizde. Maaşımızdan kesilenleri de hiç bilmiyorum. Bunları sıkı sıkı takip eden arkadaşlar var. Ben de durum Allah bereket versin deyip parayı almaktan öte gitmiyor. Ha bir de ayın başında bana verilenden başkaldırı ile paylaşmayı murad ettiğim standart miktarı direk yerine ulaştırıyorum. Para ile işim bu. Çocukken babamın dükkan, ev, tabela ve tartı aletleri için vergi ödediğini ve bunun bir zorluk olduğunu hatırlıyorum. Zengin bu vergileri ödememenin bir yolunu buldu diye düşünülüyor madem o zaman şu atasözü de orta direğe ait sanırım. Malın mı var derdin var :) biz de mal yok dert yok vergiden de haberim yok :) oh ne ala memleket. Kitabı okumasam mı acaba? Kendim için değil de lise seçme aşamasında olan bizim evdeki delikanlı için okuyayım en iyisi.

    YanıtlaSil
  4. Mutlaka bir hikmeti vardır hocam, bence herkesin bu konuda iyi kötü bir fikri olması önemli. Tabii kazancın helali olan makbul, Allah bereketini versin. Zaten ölçü de belli. Teşekkür ederim fikirleriniz için.

    YanıtlaSil
  5. Kitap yarısından sonra gözüme sahtekarlık gibi görünmeye başladı :) Faiz, borsa, hacize düşen evleri toplama, ondan alma oraya satma, değer üretmeden para üzerinden para kazanma falan filan bu kadar para düşünmek beni yorar. Felsefik kısımlar iyiydi. Korkuyu anlamak. Kendi sınırlarıni bilmek cemberin dışına çıkmak fikir üretmek girişimci olmak falan.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kitabı bitirdim, sonuna doğru yine fikrimi değiştirdim. Daha önce yazdıklarım eksik ve duygusal bir değerlendirme oldu. Sonuçta kitap bir İslam toplumundan bahsetmiyor. Dolayısıyla onlar için normal olan şeylerin bana tuhaf gelmesi kaçınılmaz. Fatma Bayram hoca insanların biraz maddi sıkıntıya düştüklerinde ilk vazgeçtikleri şeyin vermek olduğunu söyler. Halihazırda yardım ettikleri biri vardır. Kendileri maddi açıdan dara düşünce önce o yaptıkları yardımı keserler. Halbuki bereketi arttıracak olan odur, hatta eskisinden daha çok vermek gerekir der. Zengin Baba da hiçbir zaman kiliseye verdiği yardımları kesmezmiş. Önce vermek gerektiğinden bahsetmesi de hoşuma gitti. Kitaplardan kendime yeni bir eylem planı çıkartmayı severim. Bu kitaptan da kendimce yapılacaklar, okunacaklar listesi oluştu zihnimde. Bir sayfada buraya kadar geldiyseniz sizde kibir yoktur diyordu evet öğrenmeye her zaman açık olmak şart. İslami kaynaklardan finansal konuları araştırmak lazım.

      Sil
    2. Bir de kendine örnek aldığı kişiler dünyanın başına bela olmuş adamlar Trump, Saros, Rockefeller

      Sil
    3. Bunlar tabii ki örnek aldığım insanlar değil. Herkesin dilinde olan 'bir avuç insan dünyaya hükmetmiş, her istediğini yapıyor' söylemleri pek bir şey ifade etmiyor bence. Yani bu kesinlikle doğru ama buna karşılık olarak biz ne yapıyoruz. Durumu her haliyle kabullenip nasıl olduğunu bile öğrenmemeye devam etmek daha zor bir şey. Temel anlayışım kendimi bu durumdan nasıl uzak tutarım ve başka insanlara nasıl yardım edebilirim oluyor. Yorumlarınız için teşekkür ederim.

      Sil
    4. Söylenmek yerine neyin nasıl olduğunu anlamaya çalışmak doğru bir yaklaşım haklısın. Sonucu değiştirir mi bilmiyorum.

      Sil
    5. Uzun vadede iyi şeylerin olacağına inanmak istiyorum, umarım değişir. Teşekkür ederim

      Sil
  6. Açıkçası böyle bir sistemin defolarını öğrenmek için iyi bir kitap. Böyle sahtekarlıklar çok var. Felsefi açıdan ise kayda değer çok fikir barındırıyor bence de. Teşekkür ederim fikirleriniz için.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar