Batık Maliyet Nedir?


 Bu yazımda son zamanlarda sıkça duyduğum ve hayatıma da her konuda yerleştirdiğim batık maliyet yanılgısından bahsetmek istiyorum.

Nedir bu batık maliyet yanılgısı?

1980'de Davranışsal Ekonominin gelişiminden sonra ortaya çıkan bu kavramın sadece ekonomiyle ilgili olmayıp hayatın her alanında etkili olması da ilginç bir konudur. 

Temelinde yatan anlayış eğer siz herhangi bir işe veya yatırıma giriştiyseniz garanti olmasa bile mutlak bir beklenti, fayda içinde olursunuz. Bu beklenen faydayı elde etmek için de hiçbir şey yolunda gitmese aksine işler daha da kötüye gitse bile sırf verdiğiniz emek, harcadığınız zaman boşa gitmesin diye o işe, girişime devam edersiniz. Çünkü insan rasyonel değil irrasyoneldir. En önemli çıkış noktası karar alma mekanizmalarımızın her şartta aynı çalışmamasına bağlı. Daniel Kahneman, "Thinking Fast and Slow" adlı kitabında çok daha net olarak açıklıyor bu durumu. Okumak istediğim kitaplardan biri de bu.

Bu durumu yaşadığım bir örnekle açıklamak istiyorum. Eminim herkesin başına en az bir defa gelmiştir. Sabahları işe, okula gitmek üzere hazırlanıp durakta otobüs beklerken otobüsün gelmesi gereken zamanın uzadığı durumu yaşamışsınızdır. Olur böyle şeyler trafik vardır beş dakikaya gelir deyip beklemeye devam edersiniz. Otobüs gelmez ve o beş dakikalar uzar gider, yirmi, otuz derken kırk beş dakika geçmiş ama hala otobüs gelmemiştir. Neden beklemeye devam ettiniz, durakta harcadığınız zamanın boşa gitmesini istemediniz. Üstelik sinir ve stres seviyeniz de yükselmiştir, derse işe geç kaldınız, tebrikler! Bu batık maliyettir. Ön yargıdır. Ha oldu ha olacak da batık maliyettir. Tabi bu her işte en ufak bir problemde vazgeçelim, bırakalım anlamı taşımıyor. Bir fayda beklerken nelerden vazgeçtiğimizi ya da kaybedebileceklerimizi göz önünde bulundurmamıza yarıyor.

İnsan ilişkilerinde de karşılaştığımız bir durum bu. Aman ayıp olur aramız bozulmasın diye uzattığımız ama bize zarar veren, fikri ve duygusal maliyeti olan insan ilişkilerinden uzak durmakta zorlanıyoruz. Alın size toksik ilişkilerde sınır çizmenin bir önemi daha. Batık maliyet.

Dilimizdeki bir atasözü de bu durumu açıklar. Battı balık yan gider. Açıkçası bunu kabul etmek pek de mantıklı değildir, özellikle finansal konularda ölümcül bir tuzak olabilir. Buradaki mantık zaten geç kaldım, artık kaybedecek bir şeyim kalmadı ki, bir kereden bir şey olmaz mantığıdır. Dijital oyunlarda, mal ve hizmet satışlarında, pazarlamada, şans oyunlarında da kullanılan bir tuzaktır. 

Umarım artık giriştiğimiz herhangi bir işte batık maliyeti aklımızdan çıkarmayız. Hayatıma olan katkıları çok oldu. Artık saatlerce otobüs beklemiyorum, bana bir değer katmadığını düşündüğüm kitabı yarım bırakıyorum, filmi izlemeye devam etmiyorum. Batık maliyet diye bağırıp kaçıyorum:) Beğenilmediği halde para verildi diye alınan abur cubur ve yemeklerde de aynı davranışı sergiliyoruz. Burada dikkat edilecek şey bunun bize olan maliyeti nedir. Zaman, para, duygu, beden ve mekân maliyeti. Bu türden maliyetler aynı zamanda israf da oluyor. Zarar üstüne zarar!

Burada bir diğer önemli olay aslında karar verme mekanizması. Anlık verdiğim kararlar bana faydadan çok zarar getirmiştir. Alternatif başka bir yol var mı, bu iş başka türlü halledilemez mi diye düşünmeye çalışıyorum. Pek çok zaman insan sınırlarının belirlenmiş normların dışına taşabileceği aklıma gelir. Neden başka bir yol olmasın fikri bence çok kıymetli. Gelecek için ortaya çıkarmaya çalıştığımız olasılıklar geçmişteki maliyetlerden çok daha fazla bir getiri sunabilir. Israr etmeden gelecek olası değerlere ilerlemek daha iyi bir yol olabilir. 

 Bu yazıda batık maliyeti kendi formumda, anladığım şekliyle yazmaya çalıştım. Niyet ettim batık maliyet tuzağına düşmemeye. Birlikte öğrenmeye devam! Bu konudaki görüşlerinizi paylaşabilirsiniz

Mustafa Diker 08.07.2023

Yorumlar

  1. Davranışsal ekonomi deyince İnanç Ayar koktu buralar :) başımıza bir kitap daha sardın bu arada. Koha'ya baktım Karamürsel'de yok ama bu vesileyle başka yerden kitap istemeyi deneyeceğim bakalım gelecek m

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her güne yeni bir kitap lazım başka türlüsü zor hocam:) Aktüelde boğulmamayı potansiyele yoğunlaşmayı iyi öğretti İnanç Ayar.

      Sil
  2. Karar verme mekanizması her gün beklenen otobüs gibi devamlı yapılan işlerde zamanla bir standarda oturur ama yeni kararlar insanı zorlayabilir. Onun için her zaman çabucak gözden geçirilecek bir öncekiler listesi olmalı zihinde sanırım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öncekiler değil öncelikler

      Sil
    2. Standarda oturması da uzun sürüyor, çeşitli faktörler dahil oluyor sürece, yerinde ve doğru karar vermeyi öğrenmek lazım. Davranış değiştirmek kolay değil. Teşekkür ederim yorumlarınız için.

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar