Filistin

Özgür Filistin

7 Ekim 2023 günü dünya bir şokla uyandı. Gazze'nin yıllar önce yetim ve öksüz kalan evlatları içlerinde büyütüp besledikleri intikamın sinelerinden taşması Siyonist katillere ağır bir darbe oldu. Demir kubbe ve tankları ateş sardı. Toprakları işgal edilmiş bir grup direniş askeri, göğsü iman dolu genç adamlar, dünyanın yaramaz ve şımarık çocuğu İsrail'in imajını yerle bir etmiş ve zulme artık dur demek istemiştir. Orta Doğu'yu kan gölüne çeviren küresel güç ABD'nin sınırsız ve şartsız desteğini arkasına alan İsrail, bu karşı koyuşa misliyle hiçbir ayrım gözetmeksizin Gazze'ye günler sürecek bombardımana başladı. Kassam Tugayları sözcüsü Ebu Ubeyde, kameralar karşısında tüm dünyaya meydan okudu. Bediüzzaman'ın "hakiki imanı elde eden adam kâinata meydan okuyabilir" sözüne canlı olarak şahit olduk. 

Devam eden günlerde çok dar bir alanda iki milyonun üzerinde bulunan insana sayısız bombalar yağdı. Dünya, yine kör, sağır ve dilsiz kaldı. Batı her zamanki iki yüzlülüğüyle katillerin yanında saf tuttu. Bunda pek şaşılacak bir şey yok, küfür ehli her daim aralarında ihtilaf olsa da birlikte hareket eder. Sorun içimizdeki Siyonist uşaklar. Bir ağacın dalı kesilince kitleleri ayağa kaldıran sözde aydınlar bebeklerin, çocukların ve kadınların bombalanmasına değil karşı durmak bunu hadsizce destekleyip normal karşılamıştır. Bu bir savaş değil, soykırım ve işgal hareketi. Henüz 75 yıl önce gaz odalarında diri diri yakılıp sabun yapılarak dünyaya servis edilen insanlar kendilerine evini, topraklarını açanlara karşı zalimce birleşip benzer işkenceleri reva görmeye başladı. 

İnsan Schindler'e kızmadan edemiyor, Hitler'e sormadan edemiyor fakat bu basit bir mesele değil. Bireysel olarak ilk elden yapabildiğim şey dua etmek ve olanları paylaşmak, zulmü kalbi mühürlü olana göstermek. Hidayet Allah'tan ya kimde neyin tesir edeceğini bilemiyorum. Bir diğer mesele de boykot. Bazen yanlış anlaşılan boykotun temel hedefi finanse edilen zalimin finans yollarını bir bir kesmek ve onu zayıflatmaktır. Yüzyıllardır ekonomiyi ve ticareti elinde tutan ve başkaları için baltalayan Yahudiler dünyanın her yerinde küresel mağazalar açmış bulunuyor. Çok az bir nüfus olmalarına karşın dünyanın yer altı ve yer üstü tüm zenginliklerinin neredeyse tamamını idare eden birkaç Siyonist aile izin vermese dolar dahi basılamıyor. Başta Afrika ülkeleri olmak üzere birçok ülkeyi sömürgeleştiren bir zihniyete emanet edilmiş durumda dünya. Burada bence hepimizin suçu var, alışık olduğumuz şikayetlere başvurmak istemiyorum. Onlar böyle bir sistemi kurarken biz ne yapıyorduk, hiçbir şey olmamış gibi kabul mü ettik yoksa zor mu kullandılar. Birtakım temellendirilmemiş düşünceler üzerine suçlu aramak pek mantıklı gelmiyor. 

Bana dokunmayan yılan bin yaşasın diye diye buralara kadar geldik ve yılan çok büyüdü, artık istemesek de bize de dokunuyor yılan. Okur yazar olmanın faydası burada daha net anlaşılıyor sanırım. Neyin ihtiyaç neyin istek olduğunu anlamak önemli. Çarşı pazarda görmekten artık sıkıldığımız tadı tuzu olmayan yiyecek ve içeceklere tonla para vermeyi bir çeşit entelektüelite addeden bilinçsiz vatandaşlarımız oldukça bu boykot kalıcı hale gelmeyecek. Medenileşmek adı altında dikte ettirilen her şeye taassup ile yaklaşan ve kendi kültürüymüş gibi kabul eden zihniyetle savaşmamız gerek, evet her alanda savaştayız. Her sabah tanıştığımız yeni kavramları ne denli çabuk benimsediğimizi sorgulamamız gerekiyor. Gerek var mı, bu benim hangi sorunuma bir çözüm sunuyor, bunun dini bir karşılığı var mı, ihtiyacım var mı sorularını sormamız gerek. 

Herkesin ezbere bildiği birkaç Siyonist ailenin bunları ortalıkta görünmeden yaptırması ise ayrı bir konu. Boykot edilecek ürün ve firmaların listeleri dolaşıyor medyada. Belirli bir kitleye yön verebilen insanlar burada söz sahibi oluyor. İnsanlar kendilerince bir derdin peşindeler ve Filistin davasını anlatmaya çalışıyorlar. Bu işgal ve soykırım yeni başlamadı fakat tüm dünya ilk defa bu kadar net olarak Siyonizm karşısında duruyor ve bu zulmün durması için çaba sarf ediyor. Bu soykırıma karşı elif gibi duran Filistin halkının cesaretini, metanetini ve imanını anlamaya çabalayan insanlar İslam'a ve Kur'an'a akın akın yöneliyor. Bilmeden gizlemeye çalıştıkları nuru elleriyle en ücra köşeye ulaştırdılar.

Orta Doğu'nun geneline yayılmak istenen ve sözde vadedilen topraklara ulaşmak için bahane arayan İsrail insanlığa karşı suç işlemeye, savaş suçu işlemeye devam ediyor. Rusya Ukrayna Savaşı'nda Rusya'ya karşı başlatılan boykot ve ambargoların binde biri dahi İsrail için yapılmadı, uluslararası toplum İsrail'i kınamaya dahi yanaşmadı. Bakalım daha neler olacak.

Mustafa Diker